Posts

Showing posts from September 26, 2023
ÜSTÜN ÖNGEL Metin Münir Milliyet’teyken 2011’de bir dizi psikiyatri eleştirisi yazmıştı. Başka bir köşe yazarı hatırlamıyorum bu konuları ele alan. O dönemde telefonla ve yazışarak tanışmıştık;  kendisine epeyce bilgi aktarmıştım yazılarında kullanması için. İsmimi kullanmayın demiştim, zira konunun sadece benim ismimle ilerlemesini doğru bulmuyordum. Sonra TV’ye tartışmaya davet ettiler Münir’i. Gitmedi. Benim ismimi vermiş söz konusu kanala, onlar da beni çağırdılar. Metin Münir sadece şizofreni konusunda psikiyatrik ilaca/müdahaleye itiraz etmiyordu. Diğer konularda ciddi itirazı vardı. Şizofreniyi ayrı bir yere koyması bir yanılgıydı ama. Sonradan öğrendim ki, kendi kardeşi o teşhisle yıllardır ilaç tedavisi altındaymış. Kardeşi kendisinden önce altmışlı yaşlarda vefat etti. Uzun süre ağır psikiyatrik ilaç kullanıp da uzun yaşayan yok zaten. Uzun süre ilaç kullananların yaşam süresinin kısaldığını Metin Münir’e söylemiştim daha önce. Kardeşi öldüğünde bu konuları konuşmadık, yüzüne
TULUHAN TEKELİOĞLU Çok üzgünüm. Usta kelimesi onun gazeteciliğinin yanında az kalırdı. Herşeyden önce iyi bir insandı. Muhabirliğim döneminde ondan çok şey öğrendim. Rekabetçi medya dünyasında, birçok medyatik gazeteciden entelektüel açıdan açık ara ilerde olsa da egosu   yoktu, bilgiyi paylaşmayı severdi. Muhabirliğim döneminde ondan çok şey öğrendim. Zamanın ruhu onu yordu, gazeteciliğin yozlaşması onu daha çok yordu. Memleketi Kıbrıs’a yerleşti. Ama yazmayı hiç bırakmadı. Zeki, kıvrak bir kalemdi. Herşeyden önce iyi bir insandı. Sevgili Metin Münir’i kaybettik. Ailesine sabır dilerim. Ruhu şad olsun. KAYNAK: Facebook

Metin Münir Anısına

SERDAR ANLAĞAN Metin Münir ile 1993’te Hürriyet’in Kelebek ekinin çıkarılması sürecinde Necdet Şen aracılığıyla tanışmıştık. Metin Bey, Necdet’ten Kelebek için çizgi roman istemişti o da ek çizer olarak beni tavsiye etmişti. Necdet’le evinde benim için diş fırçası bulunduracak kadar yakın dosttuk, Interpress’te beraber çalışmıştık, 25 yaşındaydım. Hürriyet, İkitelli’deki şatosuna daha yeni taşınıyordu, lobideki barda bir şeyler içtik sonra Ertuğrul Özkök ile odasında görüştük. Metin Münir ve Necdet sözünü bitirdikten sonra Ertuğrul masasının üzerinde açık olan Joker ve Hıbır dergilerine çaktırmadan göz atarak adımı okudu ve: -Serdar, sen ne çizeceksin? diyerek bana samimi bir yaklaşımda bulundu. Ben de: -Kent öyküleri çizmeyi düşünüyorum, diye yanıtladım. Zaman geçti, benden iş gelmeyince, bir akşamüstü Metin Münir arayıp: -Serdar, sen bu işi yapacak mısın? diye sordu. -Metin Bey, ben mimarım ve şu anda Yapı Kredi Kültür Merkezi Sermet Çifter Kütüphanesi’nin sergi salonunun tasarım ve